Kayıtlar

Ekim, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Film İncelemesi | Altıncı His (The Sixth Sence)

Resim
Herkese mutlu pazarlarr, bu gün size güzel bir film önerisinde bulunacağım. 1999 yapımı bu filmi izlemeyen kaldıysa koşsun hemen izlesin diyorum ben. Özellikle ''bir film olsa da sonunda ağzım açık kalsa'' diyenler için bu film :) Vizyon Tarihi: 04 Şubat 2000 Yapımı: 1999 - ABD Tür: Dram, Gerilim, Gizem Süre: 107 Dakika Yönetmen: M.  Night Shyamalan Oyuncular: Bruce Willis, Mischa Barton, Haley Joel Osment, Donnie Wahlberg, Toni Collette Size şöyle söyleyeyim, izlediğim en etkileyici filmlerden biriydi. Uzun zaman önce izledim ama hala etkisindeyim. Ne zaman biri bana bir film öner dese aklıma gelecek ilk filmlerden biri ''Altıncı His'' oluyor. Filmde 8 yaşında küçük bir çocuk var ve bu çocuğun normal ötesi bazı güçleri var, bu derdini de bir psikoloğa açıyor. Film gerilim dolu, adeta kitleniyorsunuz izlerken. Başrol Bruce Willis. Filmin finali izleyen herkesin dilindedir bence. Şaşırtıcı bir son ve sadece sonu heye

Ütopya'dan Mimliyoruz

Resim
Herkesee merhabaa! :) Semanur beni mimlemiş, hem de çok tatlış bir mime. Bu mimi  Semanur Kok  ve Hikaye Kalpli Kadın başlatmış bu arada. Ben de hemen yapayım dedimmm :) Semanur'un mimi için tık tık :) 1.Mucizelere inanır mısınız? Neden? İnanırım ya, bence dünyaya gelmemiz bile bir mucize. Hayatın kendisi, bize verdikleri her şey mucize. Beklemediğimiz anda öyle güzel şeyler oluyor ki. Tam da umudumuzu kesmişken! Bazen de korkuyoruz hayattan, sorumluluklarımızdan. Üstesinden gelemeyiz sanıyoruz. ''Allahım bir mucize olsun.'' diyoruz. Evet, iyi yapıyoruz. Çünkü en büyük mucize duada saklı. Ben inanıyorum işte ahali :) Bence siz de inanın :) 2. Şuan bir mucize olsa ne olsun istersiniz?  Madem Ütopya'dan mimlendim, mucize olsun isterim tabi ki :) Mesela üniversiteyi güzel bir ortalamayla bitirmişşş, atanmıışş sonra da kucağımda bebişimle yeni yazdığım kitabımı okusaydım keşke şimdi. Onu uyutmak için kendi kitabımı okusaydım mesela. Aklımda y

77 Milyon Kişiyiz, Hepimiz Ayda 1 TL Versek?- Yardım Projesi

Resim
Arkadaşlar herkese merhaba, bu gün size ne kitap yorumu, ne film yorumu ne de bir hikaye paylaşacağım. Bu gün kendim için değil yardıma muhtaç insanlar için yazıyorum. Öyle internette sayfaları dolanırken bir siteyle karşılaştım. Keşke benim aklıma gelseydi dedim içimden, çok güzel bir fikirdi çünkü. Üniversiteli  7 arkadaş karar vermiş ve sadece ayda 1 lira toplayarak insanlara yardım edelim demiş. Düşünsenize 77 milyon insan ayda 1 lira verse ne kadar iyi bir para birikir! Ben de dedim ki madem benim aklıma gelmedi, sayemde 3-5 kişi bile bu oluşumu duysa benim için kârdır ve muhtaç insanlar için de. Site:  www.1tl.org.tr Bu arkadaşlar paraları telefonumuza attığımız liralar sayesinde topluyor. Yani her zaman internet paketi, sms ya da dakika yapmak için attığımız o liralar var ya onlardan. Bence bu paketleri yapan çoğu insan için 1 lira çok az bir miktar ve bu oluşum 1 liradan tek bir kuruş bile fazlasını kabul etmiyor. Sadece 1 lira… Sitede şeffaf bir kumbara var ve

Kitap İncelemesi | Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Resim
TANITIM Tarihte öyle milletler gelmiş geçmiştir ki, yiğitlikleriyle, ihtişamlarıyla gözlerimizi kamaştırırlar. Fakat bunlar sonunda, genel bir ahlak bozukluğunun kurbanı olmuşlardır. Ben sizi topluca çürümekten, düşünsel bir uyanışa çağırıyorum! Kitabımın her bölümünün, her sayfasının sonunda okurlarıma şunu hatırlatmak isterim: Hayat yapıcılığına ne zaman başlıyorsunuz? Siz ey bay ya da bayan, hayata borcunuzu ne zaman ödeyeceksiniz? Yazar Grigory Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlardan oluşan eser, 1800'lerin son döneminde Finlandiya halkının içinde bulunduğu durumu, cehaletten kurtulmak için başta Johan Vilhelm Snelman olmak üzere ülkedeki bir avuç Fin aydının verdiği olağanüstü mücadeleyi anlatır. Herkese selam! :) Birkaç gün önce okumaya başladığım kitabı bitirdim ve size kısaca anlatmak istedim. Bu kitap tamamıyla Finlandiya’nın nasıl iyi bir ülke haline geldiğini anlatıyor. Finlandiya ilk önce İsveç daha son

MİM | Hayallerimiz ve Biz

Resim
Pazar pazar bir mim yazmak eğlenceli olur diye düşünerek sevgili Yaşampare 'nin beni davet ettiği bu mimi yazmaya karar verdim :) Onun mimine de buradan  ulaşabilirsiniz :) Ona da buradan teşekkür ediyorum :) Geçelim sorularımıza :) Hayal kurmaktan hoşlandığınız yer ya da zaman dilimi var mı? Hayal her yerde her zaman kurulur tabi ki ama ben yolda yürürken ya da otobüsle, arabayla bir yerlere giderken hayal kurmayı çok severim. Hele bir de arkada müzk varsa :) Bir de eskiden gece uyurken çok hayal kurardım :) En çok nelerin hayalini kurarsın? Açıkçası ben hayal kırıklığına uğramamak için çok fazla hayal kurmuyorum. Belki de korkuyorum kötü şeyler olmasından. Hayallerim en çok kitap yazma isteğimle ilgili oluyor :) Şimdiye kadar çok hayalinizi gerçekleştirdiniz mi? Genelde ulaşılabilir hayallerim vardı. Üniversiteden önce üniversiteyi kazanmak, tek başıma başka bir şehirde hayatımı sürdürebilmek gibi. Üniversite süresinde bir işe girip hem okuyup hem çalışmayı

Sohbet tadında | Lâ Tahzen *

Resim
Bu sabah… Gece kitap okurken uyuya kaldığımdan alarmı kurmadan uyumuşum. Sabah uyandığımda da telefonum kendi kendine kapanmış. Uyuya kalınca geç kaldığımı anladım, kolumda saatim de yok, telefon açılana kadar saatin kaç olduğunu öğrenemedim. Dersim 10.20’de başlıyordu. Telefonun açılması 1 dakika kadar sürdü sanırım. O 1 dakika içinde aklımda türlü senaryolar… ‘’Saat kesin 11 olmuştur!’’ demeler  falan… Neyse ki saat 9:30du. Yine de çok geç bir saatti. Aceleyle hazırlanmaya başladım.  Kendi kendime sinirleniyordum. Acele işe şeytan karışır sözüne hep inanırım. Bu sefer şeytan pek karışmadı ama olsun. Saat  10 gibi hazırdım, tabi ki kahvaltı yapmaya vaktim kalmamıştı. Hızlı adımlarla tramvay durağına yürüyordum. Bir yandan da ileriye doğru bakıyorum, tramvay geliyor mu diye. Bir de durağa bakıyorum, eğer kalabalıksa tramvayı kaçırmadım demektir ama 3-5 kişi varsa kesin kaçırdım... Yürümeye devam ettim. Durağa geldim, uzaktan tramvay gözüktü. ‘’ohh be!’’ dedim elbette. Tramvaya bindi

KİTAP İNCELEMESİ | JOHN VERDON-PETER PAN ÖLMELİ

Resim
Yazar : John Verdon Çevirmen : Enver Günsel Yayınevi : Koridor Yayıncılık Tür / Konu : Macera Roman (Çeviri)  Polisiye Sayfa : 523 sayfa Orijinal Adı : Peter Pan Must Die: A Novel Orijinal Dili : İngilizce Basım Yeri : İstanbul Basım Tarihi : 2014 Arka Kapaktan Aklından Bir Sayı Tut'un yazarı John Verdon'un şimdiye dek yazdığı bu en şaşırtıcı romanında, her olayı bulmaca çözer gibi ele alan Dave Gurney, polisin belirttiği şekilde işlenmesi imkansız olan bir cinayeti sıra dışı dehasıyla çözebilecek mi… Varlıklı bir işadamı, annesinin cenazesinde suikasta kurban gitmiştir. Suçlu bulunan karısı tutuklanır ve ömür boyu hapse mahkum edilir. Onun masum olduğuna inanan sürgündeki dedektif Hardwick, bu esrarı çözebilecek tek kişinin, Dahi Dedektif Dave Gurney'in kapısını

MİM | Sevgili Mary's Life

Resim
Yine çok güzel bir mimle buradayıım :) Bu aralar yine mimler çoğaldı galiba. Bu güzel mim için tatlı arkadaşım  Mary's Life 'a çok teşekkür ederimm :) Onun mimine de   buradan   ulaşabilirsiniz :) Şimdii sorulara geçelim :) 1) Nasıl blog yazmaya başladınız? Yazı yazmak her zaman hayatımın bir yerinde vardı. Bende blog açmaya karar verdim, 1 buçuk 2 yıldır bloğum var aslında ama ilk yazımda da söylediğim gibi bir türlü devam edemiyordum, vazgeçiyordum. Sabırlı olamıyordum. 2016 Eylül'de kesin olarak karar verdim ve bu sefer sabırla yavaş yavaş ilerliyorum, iyi de gidiyor :) 2)Bloğunda daha önceden yazmadığın bir tarzda yazacak olsan bu ne olurdu? Sanırım makyaj, kozmetik ürünler tarzında bir konuyla ilgili yazardım. Bloğumda bu tip bir yazıya hiç yer vermedim, sanırım vermeyeceğim de ama daha önceden yazmadığın bir tarzda yazacak olsan bu ne olurdu sorusuna cevabım bu şekilde :) 3)Bloglarda okumayı en çok sevdiğin konular nelerdir? Ben daha çok k

MİM | En Çok Beğendiğim 15 Kitap * Sevgili Deeptone

Resim
Sevgili Deeptone beni çok güzel bir mime davet etmiş   buradan   onun mimini de okuyabilirsiniz :) O zaman hemen başlayalım; 1) Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna , gerçekten çok severek okuduğum herkese de önerdiğim bir kitaptı. Okumayan kalmamıştır umarım :) 2 ) John Verdon-Polisiye Kitap Serisi *Aklından Bir Sayı Tut *Gözlerini Sımsıkı Kapat *Şeytanı Uyandırma *Peter Pan Ölmeli , hiç birini birbirinden ayırmak istemedim şuan Peter Pan Ölmeli'yi okuyorum büyük bir heyecanla... Tavsiye ederiim :) 3)Anonim-Bir Genç Kızın Uyuşturucu Günlüğü . bu kitabı lise yıllarımda okumuştum yaklaşık 3-4 yıl önce ve tüm okul benden alıp okumuştu. En son pek tanımadığım biri getirip bana vermişti o derece yani herkes okudu :) Gerçek bir yaşam öyküsü, kızın günlüklerinden oluşan bir kitap. Mutlaka okuyun :) 4)Antoine de Saint-Exupery-Küçük Prens, sevmeyen yoktur herhalde :) 5)Üstün İnanç- Yazıklar Çıkmazı , uzun zaman önce okuduğum ama hala etkisinde olduğum bir kitap :

TREN-2

Sevdiğim adam beni bekliyordu... Ya da ben öyle zannediyordum, bilmiyorum. Bakışları donuktu. Gülümsemiyordu. Yavaş adımlarla ilerliyordum. Heyecanım susmuştu. Yerini merak almıştı bu duygunun. Trenden inerken onu ilk gördüğüm an gülümsemiştim, ama o hiç bir tepki vermemişti. Eskiden oyun oynardık sevdiğim adamla. Birbirimizin gözlerine bakıp gülmemeye çalışırdık. İlk gülen kaybederdi oyunu. Acaba oyun mu oynuyoruz yine diye düşündüm, o an bana gülümseyip oyunu kaybetmesini çok isterdim. Ama... Oyun oynamıyorduk. Bakmıyordu gözlerime. ''Sus ve dinle.'' dedi. Bunu o kadar sessiz ve titreyen bir sesle söyledi ki duymakta güçlük çektim. Sustum. Susmak istemiyordum, çünkü kötü şeyler hissediyordum. Görüşmeyeli 11 ay olmuştu. Böyle bir karşılama beklemiyordum... ''Güzel bir vedayı hakettiğin için gelmeni bekledim. Bunları sana telefonda söylersem, büyük haksızlık olacaktı.'' dedi. Sesinin titremesi geçmişti. Veda? Sus ve dinle dedikten sonra ilk cüm

TREN

Yollar... Gecenin karanlığında trenin ışığı gözlerimi kamaştırıyordu. Tren yaklaştıkça raylardan gelen ses kulağımı tırmalamaya başlamıştı.  Gelmesini bekledim. Bineceğim vagonun biraz gerisinde beklediğimden, ileriye doğru yürümek zorunda kaldım. Trene bindim, etrafıma biraz bakındım.  Arkamda oturan kadın bilmediğim bir dilde, telefonla konuşuyordu. Onun yanındaki kadın da. Tam yan tarafımdaki amcanın da telefonu çaldı. O da açtı. Ortamda çok ses vardı. Ben yine de bitirmeye çalıştığım kitabı okumak için elime aldım. Karşıda bir çocuk da kulaklığını takmış, eline de bir kitap almıştı... ''Müzik dinlerken okuduğunu anlıyor mu acaba?'' diye geçirdim aklımdan. Kitabın sayfasını çevirdim... Çok ses vardı. İlk sayfayı okurken birer birer kapandı telefonlar... Ortam sessizleşiyordu. Tam o sırada yine birinin telefonu çaldı. Bu ses bana sevdiğim adamı hatırlatıyordu. Neyse ki açmadı telefonu. İçimi bir heyecan kapladı. Derin bir nefes alıp kitabı okumaya devam ett

Mimlendim! | MİM

İlk defa mimleniyorum, heyecanlandım doğrusu :) Beni bu mime dahil eden sevgili, Yaşayan Anılar 'a teşekkür ederim :) Davet edildiğim mimi  buradan  görebilirsiniz... Bakalım sorularımıza ve cevaplarıma ; 1- Bu yaz okuduğun en güzel kitap? Ahmed Günbay Yıldız- Sevdalar Sözde Kaldı Duygulanarak okuduğum çok güzel bir kitaptı, size de tavsiye ederim :) 2- Bu yaz okuduğun sana hayal kırıklığı yaşatan kitap? Sanırım yok :) Hepsini severek okumuştum. 3- Bu yaz izlediğin en güzel 3 film? * The Danish Girl (Danimarkalı Kız) en beğendiğim bu filmdi. Filmle ilgili bir yazı da paylaşmıştım ona da buradan  ulaşabilirsiniz :) * The Pianist (Piyanist) izlemek için geç kaldığım güzel bir filmdi. Yazıma da  buradan   ulaşabilirsiniz :) *The Machinist (Makinist) bu filmle ilgili bir yazı yazmadım ama izlemeyenlere kesinlikle tavsiye ederim, çok beğenmiştim. 4- Bu yaz dinlediğin en güzel şarkı? Bir yazımda yine sözü geçen, Murat Boz- Adını Bilen Yazsın :) 5- Bu yazı bir kelime il